Ev telefonu çalıyor..(ben ip atlıyorum.sabah cimnastiği:)) pero koşup telefonu alıyor,bana getiriyor.
çok seri bir şekilde konuşma
-işin vardır. işe gidiyorsundur.merak ediyorum çocuğum.nasıl işler.müşterin var mı?
-??? !!!! aa hocam merhaba!! ay evet işe gidiyorum.arayamadım bu aralar.nasılsınız? yok benim daha müşterim yok.daha tam açılış gibi olmadı.ben levha ,internet site filan onlar işim benim şu an.. siz nasılsınız?
-hımmmm .anladım. beni sorma ben çok kötüyüm.gözlerim hiç görmüyor.hiç yemek yemiyorum.
............
ama iyi bir gelişme var..artık haftada iki gelen bir kadını var..onu nasılsa!!! begenmiş..haftada iki onu zorluyor maddi olarak.belki bırakırım diyor.. salı-cuma gelen kadına yemek yaptırmış dün..yemek yemiyor ama dün yapılan yemekleri sıralıyor bir çırpıda.
portakallı zerde..muhallebi...kereviz...tel şehriye çorba...ıspanak..
"..ben yapmıyorum ama yine de yoruluyorum .başında oturuyorum mutfakta!":)) ( anlattıkların ı anlatsam o kadınla tanışalım dersiniz:))
" aa hocam zerde mi? !!!!!" (ben zerde lafını unutmuşum..maziden hoş bir kelime bana o!)
"eveeet..portakallı..biraz titrek olmalı..donuk olmaz"
"ay hocam çok güzel sanki"
"yalnız yaparsan ortasına muutlaka soyulmuş bir badem koymalısın"!!
kapatırken telefonu
"hocam siz bir mücevhersiniz .kutularda saklamalı sizi diyorum"
ağlamaklı kapatıyor..
ama sabah saat 8.55 te titrek olması gereken zerde ve tamm ortasına konulması gereken soyulmuş badem den bahseden kaç kişi kaldı Allah aşkına!!:))))
Allah uzun ömürler versin muzaffer hocama..
ps..uzun bir konuşma da kerevize portakal suyu konması üstüne geçti..amaaa bu kez puan benden!! o bilmiyomuş!!! nasılsa????????:)