Etiketler

31 Ocak 2010 Pazar

:)


fotoğrafta bana sarılıyor. halasını  seviyor:) ben onu daha çok !. sadece yeğenim olduğu için değil. çünkü çok sevilesi.
 bir insan neredeyse her an mı gülümser ? bahçelievlerden işe maltepeye gidip yine de hiç yakınmaz mı ?
O, feci bir hayat koşuşturmasına çok genç yaşta girdi.. bunu hiç problem etmedi, dillendirmedi.
full time inşaat mühendisi olarak çalışıyor. master da yapmak istedi. kazandı. İTÜ  işletme mühendisliğinde master yapıyor..bana  notlarını göndermiş. hepsi AA!!!

kahraman olmak için illa hayat,vatan kurtarmak şart mı? değil bence..
evrene  güzel umutlar serpmek te bir kahramanlık...evren'imin yaptığı gibi:)

29 Ocak 2010 Cuma

doğa halleder

 kemerburgazda oturduğumuz evin numarası mimarsinan cd. 31 di.
ortaköye taşındık..adres palanga  cd. no. 33..

yeni stüdyomun  adresi ise ne olsun? 
 barbaros bulvarı no.32.

ne diyim doğa boşluk sevmezmiş:)))))

28 Ocak 2010 Perşembe

SHAHRUKH

bu adam yakışıklı mı? karizmatik mi? etkileyici mi? bence değil..bizde bu tipler çok var deyip geçiyorum ayrıntıya girmeden:) 
oysa ismi bende saklı:) bir  arkadaşım bu adama baaa yıııı lıııı yoooo!!! ondan bahsederken bonnn cukkkk diyor.. bakıyoruz ay bu mu  bonnnn cukkkk?! ama ona bayılan çok çok çok fazla imiş. Hadi Hindistan ın ilahı ( aslında hayranları yüzmilyonlarca imiş..discovery channel bir senedir onu izleyerek belgeselini çekiyormuş.malezyada en büyük ödülü almış.orada da milyonlarca hastası  varmış!) yani yaşayan bir efsane imiş..
hepsi tamam..arkadaşımın onunla ilgili feci bir arşivi var. filmler,fotograflar herşey herşey..

konuşuyoduk. Türkiye' ye bir İranlı doktor gelmiş. Shahrukh un belini tedavi eden doktormuş dendi..
O itiraz etti ."Hayır değil onun doktorlarını ben biliyorum.onun belini iyileştiren başka"diyerek üç doktoru olduğunu ve hangi doktorun onun belinle ilgilenen doktor olduğunu çat diye söylemez mi?
Neee !!!!!!! o Hintli aktörün doktorlarını da mı biliyorsun pesssssssss walla deyince de  
 " AAAA niye ki , ben  bunu sanki herkes bilir diye düşünüyorum "  demez mi? 

Ben inandım.. Shahrukh gerçekten bir ilah!:)




27 Ocak 2010 Çarşamba

geç olmadan


tv de şu anda teror nedeni ile cezaevinde olan tanınan bir isim  ile roportaj yapıyordu can dündar geçen akşam.. çocukluğunu, çok çocukluluğu ,masanın altında yattığını anlattı...zor en zorundan bir çocukluk kısacası..
terrörün içinden sıyrılmasına bir kadına duyduğum aşk neden oldu dedi..ve ekledi o günden beri aklımdan çıkmayan şu sözleri

"ben önce  bir kadını sevdim. sonra kendimi..."

sevgiyi geç yaşta bir kadında keşfedip , kendine ve hayata karşı yumuşama hali beni deldi geçti..

bütün çocuklara bizim olsun olmasın biraz daha sıkı ve daha fazla mı sarılmalı ?

galiba!



ps.foto memet hocadan!

23 Ocak 2010 Cumartesi

çocuğun fendi

o artık orta sehpamın üstünde:)

çocuğun ablası gülsen'in  hediyesi. o da bi çocuk çünkü:)

baharlar buluşunca



bugün çok kar yağdı..bahar dalları kar altında kaldı:(  dayanamadım..minik bir dalı içeri aldım..

iki bahar yanyana gelince:)

21 Ocak 2010 Perşembe

BUGÜN ! masal değil gerçek

ÇAMLICADA KAR, BAHÇEDE BAHAR:)



18 Ocak 2010 Pazartesi

Ansızın çocuksun

Beymende dolanırken karşıma çıktı bu çiçekli kız..

Biblo sevmeyen "olgun Ben"in önüne hopp diye fırlayan "çocuk Ben", bi çekil kenara dedi öbürüne. sonra  baktıı.baktıı.belki 10 dk...
Olgun da çocuğa yardım etmeye çalıştı..dur bari cep telefonu ile fotoğrafını çekeyim dedi..çocuk biraz buruldu..o kadar mı yani dedi:((  


şimdilik o kadarmış:)

17 Ocak 2010 Pazar

ece bebek




sibelita ayarladı..10 günlük bebek ece yi çektik:))


16 Ocak 2010 Cumartesi

Once a cowboy, always a cowboy !



Öğretmenimin hırkası küçük gelmişti.Onu değiştirdim ve götürdüm. Pantolon beli ölçülerek alındığı için beli tamamdı. ama  boyu  uzunmuş!!.bunları anlatırken ayakta duramayacak kadar kötü idi.bir sandalyeye çöktü. pantalon orada bak dedi..gittim elime aldım..aaa katlamış .aaa  işaretlemiş ..vee not yazıp üstüne iğnelemiş.


"pantolon paçasını boyuma göre kıvırdım.iğneledim.paça 7.5cm içeriye kıvrılacak.(5 cm kıvrık kalacak.2-.2.5 cm i kıvrılıp dikiş  içerde kalır.dikilir) etiresi bol bırakılarak"

gözleri görmeyen,ayakta zor duran öğretmeninimin  bu işlemi   enn az 2 saatte gerçekleştirdiğine  eminim. yine hoş bir şaşkınlık yaşadım.
 ama çok ta şaşırmadım..muzaffer öğretmenim özel bir kadın..sırrı yazın çektiğim bir fotoğrafta gizli. ingilizce test çözüyor..ingilizce bilmiyor.sözlükten bakıp buluyor kelimeleri 



fotograftaki  testin üstüne "bu kağıdı birkaç kez gözden geçireceğim.tekrarlarla daha iyi ve kuvvetli anlarım. should kelimesi çok geçiyor" yazmıştı.:)
 hocam bu çok tatlı bunu almam lazım deyince de vermemişti şöyle diyerek;
"lütfen isteme çalışıyorum .sırasını da bozma "


















14 Ocak 2010 Perşembe

FABRICE



Fabrice sevmiş La vie en pose ismini. Bizim çok sevdiğimiz Fabrice!!! Fransız Kültür'ün en yakışıklı hocası, İstanbul Cihangir Beyoğlu aşığı Fabrice. İstanbul'u biz uyurken gezen, bizden daha iyi bilen Fabrice.
Nenesi gelmişti İstanbul'a. Onu gezdirdi. Tontonötesi nenesi sürekli taksi şöförleri ile muhabbet etmiş!?..Nene muhabbeti el mecbur Fransızca yaptıysa da(!) Fabrice'in  Türkçesi yıldızlı pekiyi idi .
Pariste buluştuk. Sarıldık. Çok sarıldık. Onu çok özlemiştik. Özlemiyor musun Istanbul u, bizi diye şımararak sorduğumuz soruyu duyunca geri çekildi. Ciddi ciddi "durun. koruyorum kendimi..nostaljiye düşmek istemiyorum. mahvolurum o zaman " dedi. 
O an hatırladım...Çok derinse bir şey, üstünde konuşulmuyor fazla. Acıtıyor Fabrice teki Istanbul özlemi gibi..


Fabrice  Paris sokaklarına,Paris gecelerine  çok yakışsa da 

                                            VOILA!!!

             O , İstanbul'u özlüyor. Biz de onu... Hem de BEAUCOUP !!

11 Ocak 2010 Pazartesi

FOTOĞRAF STÜDYO İSİM ?!



LA VIE EN POSE 

ne dersiniz?

6 Ocak 2010 Çarşamba

!!:)




güllü tokalarım.Güllü olmak böyle bişey:)

4 Ocak 2010 Pazartesi

İlkokul Öğretmenim hala öğretiyor!!!


İlkokul öğretmenime gittim.Yazdan bu yana ilkkez.Aslında hergün bekliyor beni..Asansörde kapıcı ile karşılaştık. Daireyi sordum. Ben de ona çıkıyorum talebesi geliyormuş ekmek istedi dedi..:))
87 yaşında. Hastalıklarını saymaya başlayınca 8dk.sürüyor. Dün  artık ölüyorum, yatakta bekledim ölümü işte geldi dedim diyor. Ayakta duramıyor.Gözleri görmüyor. Ama kadını yok.İstemiyor. Bana tarhana çorbası,bezelye yemeği pişirmiş.(bezelye mutlaka 3 numara olmalıymış.ben ilk kez duydum) Aslında tembihli..Onun için az yapmış.Kabak tatlısı da var dedi.Cevizini de ben kırdım koydum deyince ama hocam napıyosunuz bu kadar ,nasıl yapıyorsunuz bunları tek başınıza ?? sorusuna cevabı var.".O an mutfakta öleceğimi bilsem hiç ölmeyecekmişim gibi aynen eskisi gibi pişireceğimm ve o işleri yapacağımmm diyor. Kafa tutuyor herşeye, hastalığına,yalnızlığına,çaresizliğine!!
Fotoğrafınızı çekicem deyince aa dur saçım başım iyi mi bir bak dedi.Çok iyi dedim.Fularını düzeltti.. 

                                 Önce ciddileşti.Poz verdi. 

                            Sonra gevşedi, gülümsedi....


                                         Ve    hüzünlendi

Aslında çok meşgul..Ona hiç gelmeyen misafirlerini beklerken  başucu okuyacağı kitapları ile dolu:(


1 Ocak 2010 Cuma

blog şaşkınlıklarım

 blog olayına çok yeni  olan birisi olarak  yabancı bloglarda dolanıyorum. ve ögreniyorum:

1) kadınlar paylaşıyor. sevdiğini beğendiğini yaptığını gördüğünü bildiğini paylaşıyor.. dünyanın herbi yerinden şahane imajlar uçuşuyor ortalıkta. inanılmaz zevkli görüşlü kişileri takip ederek başka bir dünyaya gidiyor insan.

2) sadece kendi bildiklerini değil , beğendiği diğer blogları da paylaşıyorlar..
mesela www.gabrielleloves.com . begendiği yer,obje,insan,fotograf ne varsa dökmüş ortaya Gabrielle!!!
arkadaşlarımı düşünüyorum. ...farklı farklı konularda yemek,şarap,edebiyat,hayat,moda,felsefe,
detay güzelliklerde neler biliyolar neler takip ediyorlar. ...onlar kendi isminin ardına loves koyarak yazsalar,paylaşsalar şahane olurdu bence.şa ha ne!!!!